Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Yasemin

Bugün dalında bir yasemini koklayıp seni düşündüm. Yaşıyorlar, demiştin, zarif zarif.. Çiçeği koparmayıp dalında koklamak gibi senin aşkın da.. Öyle nazik, öyle düşünceli.. 
En son yayınlar

Artık Kısa Cümleler Kuruyorum

Sizi bilmem ama ben karar verdim Su gibi duru olup hep akmaya Başka sular tanıyıp çoğalmaya Dalgalanmaya, taşmaya..

Mucizeler

Mucizeler istiyorum. Küçük büyük..  Onları görünce mucizeler olduklarını anlayacağım ve anlatacağım ve mucizelere inanacağım ve insanları mucizelere inandıracağım bir ömür.. Güzel, tılsımlı, ışıklı, güneşli, kahkahalı, bol şampanya patlatmalı, bol gezmeli, deneyimlemeli, bol sarılmalı, öpmeli, sevmeli, çok ama çok sevmeli.. Bana bunu verebilir misin? Bana bunu verir misin? D. 25.10.23

Zamana Dair

Bazı mekanların hiç değişmeden kalmasının bende uyandırdığı o köklülük ve dinginlik hissini seviyorum. Bizim algıladığımız boyutlarıyla zaman içerisinde bazı yerler nirengi noktaları gibi. Geliyorsun, buradasın, bir anda geçmiştesin ve belki gelecektesin de.. Dün kuantum ve zamanın doğrusal olmayan boyutu ile ilgili bir şey okudum ve sabah çeşitli düşüncelerle uyandım. Hayatta bir şey alıyorsan, bir şey vermek zorundasın. Ama bir şey veriyorsan da istesen de istemesen de bir şey almak zorundasın. Touka Kouka. Eşit takas prensibi. Fullmetal Alchemist (FMA) animasyonunda bu eşit takas prensibinden çokça bahsediliyor.  Zaman, sen verdikçe daha çok almaya dayalı ve doğrusal değil katmansal bir boyut. Yani geçmiş ve bugün arasındaki katmansal ilişki gelecekle bugün arasında ve hatta geçmişle gelecekle arasında da var. Geçmiş geleceğin aynasıdır diye boşuna denmiyor. Dolayısıyla biz bugün gerçekten de geleceğimizi değiştirmek gücüne sahibiz. Vermek, ne verdiğine göre ne aldığını deği...

Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz?

Fark ettim ki duygusal dalgalanmam azaldığında kendimi yazarak ifade etme ihtiyacım da azalıyor. Oysa çok şey oluyor hayatımda. Özellikle işe yönelik yeni adaptasyonlar, mevcut durumların netleşmesi, iyileşmesi, etkinliklerin takvimlenmesi (Nisan'a kadar inanılmaz yoğun olacağım), kulisler yapılması, ekipler oluşması, saçma insanların defedilmesi (ya da bu örnekte henüz defedilememesi) gibi durumlarla uğraşıyorum. Bir zamanlar sözler ve davranışlar beni çok incitirdi. Çoğunun bomboş egolu, hatta cahil sözler olduğunu bilsem bile. Artık incinmiyorum. Artık anımsayınca yaralı bir hayvanın ısırıkları gibi geliyor o sözler bana. Çok alışık olduğum bir karakter tekrar tekrar çıkıyor karşıma. Şimdi iş hayatımda baş etmem gerekiyor. Demek ki bu bir sınav ve ben bu sınavı bir şekilde aşmalıyım. Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz? Prensin bu repliğini çok seviyorum. Hatta kendisine bunu yazan bardaktan almamak için zor tutuyorum. Belki (inşallah) giderse, giderken güle güle he...

Stoa Felsefesi

İlan ediyorum: yeni favori felsefem Stoa felsefesi! Kıbrıslı Zenon'un derslerini verdiği Stoa Poikile'yi ve diğer stoaları da geçen hafta yerinde görmüş olmam ayrı bir güzellik oldu. Bu felsefe kesinlikle benim mizacıma çok uygun a dostlar. İlgilenenlere güzel bir kitap önerim var: Güzel Yaşam Klavuzu: Antik Stoacı Sevinç Sanatı .  Ne dersiniz? Belki de neşe dolu, coşkulu bir yaşam kurmak bizim elimizdedir?  Sırada Seneca okumaları var..  Sevgiyle,

Destino

Bazı insanlar bazı insanların kaderidir. Bu kısa filmi ilk izlediğimde aklıma tek bir kişi gelmişti. Ve 13 yıldır da hala o geliyor.. Destino, Disney &. Salvador Dali, 2003