Öztor sitesi demek benim çocukluğum demek. Her yaz teyzemleri ziyarete geldiğimde, Kozyatağı'nın orta yerindeki bu dev sitenin (yani o zamanlar bana öyle gelirdi), keşfedilecek, kaybolunacak birçok yer barındıran orman misali kocaman bahçesine dalardım. Dev ağaçlar, tahta kameriyeler, gece saklambacın ideal saklanma yerlerinden biri olan, kameriye altındaki boş havuz, bina girişleri altındaki boşluklar.. girmediğimiz delik kalmazdı! :) Bugün Öztor sitesi de, çocuk olmak da burnumda tüttü. Çocukluğun o tasasız vurdumduymazlığını özledim. Ne kadar dolaysız iletişim kurulurdu bir kere! Hiçbir şey hesaplanmazdı bir başka çocuğu oyuna çağırırken. Maksat oyun arkadaşı olsun. Rengi, ırkı, statüsü mevzu olmazdı hiç. Yeterince hızlı, çevik ve sessizse tamamdır. Ah, yalnızca, bir defaya mahsus, site çapında bir 'Hayvanları Koruma Derneği' kurduğumuz zaman çocuklara 'ağaca tırmanabilme' meziyetini şart koşmuştum o kadar. Kedileri ağaçtan kurtaramayan dernek üyesi olmazdı, di ...