The world is on fire and no one can save me but you It's strange what desire will make foolish people do I'll never dream that I'd meet somebody like you I'll never dream that I'd lose somebody like you No I don't want to fall in love (this world is only gonna break your heart) No I don't want to fall in love (this world is only gonna break your heart) With you What a wicked game to play to make me feel this way What a wicked thing to do to let me dream of you What a wicked thing to say you'll never feel this way What a wicked thing to do to make me dream of you And I don't want to fall in love (this world is only gonna break your heart) No I don't want to fall in love (this world is only gonna break your heart) With you
Önemli bir kişi olmak! Önemli ve değerli olduğumuzu ne sıklıkla düşünüyoruz? Düşünüyor muyuz? Emek verdiğimiz şeylerin karşılığını nasıl ve ne şekilde alıyoruz? Alabiliyor muyuz? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünüyor? Bizden razılar mı? Peki biz kendimizden razı mıyız? Özdeğer duygumuz nasıl? Geçtiğimiz üç gün MBB'nin düzenlediği MARUF25 (Marmara Urban Forum) kongresindeydim. Çok büyük, belli ki çok zor ve detaylı bir organizasyon yapmışlar. Havaalanından beni bir araçla alıp Haliç Kongre Merkezi yakınındaki otelimize bıraktılar. Havaalanında MARUF görevlisiyle ve beni götürecek şoförle biraz sohbet ettim. Sonra İstanbul'un iki yakası arasındaki 48 dakikalık yolculuğumda pencereden dışarıyı seyrettim. Köprüden geçerken yine hayran hayran boğaza baktım. İstanbul'dan neden ayrıldığımı hatırladım: köprüden geçerken bu şehre hayran olmaya devam edebilmek için... Aklımdan atölye ve panel için yapacaklarımı, onlar haricinde katılacağım etkinlikleri ve bir yandan İzmir'de d...
Yorumlar