Conatus...
Var-kalma çabası. Spinoza'ya göre canlı ve cansız tüm varlıkların öz'ü, ortaklığı ve gücü. İnsan modusu (sonlu tür) olarak evrende kapladığımız yeri anlamak ve her şeye rağmen yaşama sevincimizi arttırmak için conatus'umuzu bilmemiz ve iyi anlamamız gerekiyor.
Çetin Balanuye "Spinoza'nın Sevinci Nereden Geliyor? Reddedilemeyecek Bir Felsefi Teklif" kitabında radikal aydınlanmacı filozof Baruch Spinoza'nın felsefesini ve başyapıtı Etika'yı güncel bir dille ele alarak tartışıyor. Böylelikle, çocukluğumdan bu yana bir şekilde sezdiğim hayat felsefemi de gerekçelendirerek anlatmış oluyor. Sevincime sevinç katıyor da diyebiliriz.
Balanuye, yaşamayı kederli bir hale dönüştüren üç temel varsayımı özetliyor ve sırasıyla çürütüyor:
- Aşkıncılık varsayımı
- İnsan-merkezci özgür iradecilik varsayımı
- Erekselcilik varsayımı
Sonra güç kavramı üzerinde duruyor ve conatus'umuz ile nasıl etkin bir güce dönüşebileceğimizi ve kolektif sevinci tartışıyor.
Bu felsefeye göre, alışılagelen aşkıncı inançların insanüstü bir "insan" gibi tasvir ettiği Tanrı yerine zorunlu ve kıpır kıpır eylemekliği ve devingenliği içinde Doğa/Tanrı konuyor ve bizler Kozmik Senfoninin canlı orkestrasında birer nota oluyoruz. Şu an'da var oluyoruz, var kalmaya çabalıyoruz. Bu var-kalma ısrarımız yani conatus'umuz, yani yolun kendisi, tek gerçek olan "an" ve çok güzel. Uzun ince bir yoldayız kısacası. Bunu fark ettiğimiz zaman yolun bütün küçük güzel detaylarıyla birlikte yaşamak daha sevinçli bir hal alıyor!
Bu vesileyle bu kitabı bana hediye eden dostuma buradan selamlarımı göndermek isterim.
Kesinlikle okumanız tavsiye.
Spinoza |
Yorumlar