Hep bir vuslat habercisi gibi coşkuyla eve döneceğimi düşünmüştüm. Buraya geldiğimden beri, 4 yıldır aslında bugünü bekliyordum. Bugün gelsin diye A, B ve C planları geliştirmiştim. İlk iki plan başarısızlığa uğradı ancak sonuncusu beklediğimden de hızlı bir biçimde gerçekleşti. Sanki bunca zaman olmayı bekliyormuş, hep böyle olması gerekiyormuş gibi. Sanki dün ve bugün arasındaki her şey ve herkes geçici rollere sahipmiş ve zamanı doldurmuşlar ve uzun, upuzun bir pause tuşuna basılmış gibi. Elbette hayat durmadı, aksine doludizgin aktı ve çok şey oldu bu 4 yılda. Ama geri dönüp bakınca, yıllar o kadar hızlı geçmiş görünüyor ki... Eve dönüyorum. Fakat bendeki o coşku gitti. Çünkü zaman heyecan dahil her şeyin üstünü örtüyor. Bazı şeylerden vazgeçmeden İzmir'e geri taşınma olanağı doğmadı kısacası. Yapmam dediklerimi yapmadan, kendimi değiştirmeden, yargılarımdan arınmadan (hala deniyorum), bunca yıl emek verdiğim işimden ayrılmadan, rotamı aniden kırmadan, bazı şeyleri yıkmad...