Last night before you fell asleep you whispered something to me, was it just a dream? / I'm gonna listen to you close 'cause your butterfly kiss felt like a ghost / What are you trying to say to me? / What are you trying to say? / Everybody searching for intimacy / Everybody hurting for intimacy / We come into this world alone from the higher darkness the infinite unknown / We're only here a little while and I feel safe and warm when I see you smile / Baby, don't move away from me / Baby, don't pull away / Everybody searching for intimacy / Everybody hurting for intimacy / Remember when you were a child and your mama would hold you in her arms and rock you to sleep / Now darling there's just you and I / Let's give each other everything / Baby, baby / Everybody searching for intimacy / Everybody hurting for intimacy / Baby, come and lay down next to me / 'Cause everybody searching for intimacy...
Fark ettim ki duygusal dalgalanmam azaldığında kendimi yazarak ifade etme ihtiyacım da azalıyor. Oysa çok şey oluyor hayatımda. Özellikle işe yönelik yeni adaptasyonlar, mevcut durumların netleşmesi, iyileşmesi, etkinliklerin takvimlenmesi (Nisan'a kadar inanılmaz yoğun olacağım), kulisler yapılması, ekipler oluşması, saçma insanların defedilmesi (ya da bu örnekte henüz defedilememesi) gibi durumlarla uğraşıyorum. Bir zamanlar sözler ve davranışlar beni çok incitirdi. Çoğunun bomboş egolu, hatta cahil sözler olduğunu bilsem bile. Artık incinmiyorum. Artık anımsayınca yaralı bir hayvanın ısırıkları gibi geliyor o sözler bana. Çok alışık olduğum bir karakter tekrar tekrar çıkıyor karşıma. Şimdi iş hayatımda baş etmem gerekiyor. Demek ki bu bir sınav ve ben bu sınavı bir şekilde aşmalıyım. Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz? Prensin bu repliğini çok seviyorum. Hatta kendisine bunu yazan bardaktan almamak için zor tutuyorum. Belki (inşallah) giderse, giderken güle güle he...
Yorumlar