Onunla çok güzel bir şey yakalamıştık. Ya da belki de ben yakalamıştım. Aynı boşluğa bakıp aynı hayali kurabiliyorduk sanki. Sihirli gibiydi. Bir yanıyla bana benziyordu hayata bakışı; ama bir yanıyla da bambaşkaydı, sürprizliydi. Bir şehri bir bütün olarak varlığıyla daha da güzelleştirmişti. O şehir pek kimselerin bilmediği kuytularının hikayelerini fısıldamıştı kulağıma. Belki çoğunu aklım yaratmıştı kim bilir? Ve evet, en mükemmel, en güzel, en akıllı, en dürüst o değildi. Ama bir daha hiç öyle sihirli bir şey yaşamadım hayatımda.
Önemli bir kişi olmak! Önemli ve değerli olduğumuzu ne sıklıkla düşünüyoruz? Düşünüyor muyuz? Emek verdiğimiz şeylerin karşılığını nasıl ve ne şekilde alıyoruz? Alabiliyor muyuz? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünüyor? Bizden razılar mı? Peki biz kendimizden razı mıyız? Özdeğer duygumuz nasıl? Geçtiğimiz üç gün MBB'nin düzenlediği MARUF25 (Marmara Urban Forum) kongresindeydim. Çok büyük, belli ki çok zor ve detaylı bir organizasyon yapmışlar. Havaalanından beni bir araçla alıp Haliç Kongre Merkezi yakınındaki otelimize bıraktılar. Havaalanında MARUF görevlisiyle ve beni götürecek şoförle biraz sohbet ettim. Sonra İstanbul'un iki yakası arasındaki 48 dakikalık yolculuğumda pencereden dışarıyı seyrettim. Köprüden geçerken yine hayran hayran boğaza baktım. İstanbul'dan neden ayrıldığımı hatırladım: köprüden geçerken bu şehre hayran olmaya devam edebilmek için... Aklımdan atölye ve panel için yapacaklarımı, onlar haricinde katılacağım etkinlikleri ve bir yandan İzmir'de d...
Yorumlar