2008 yılında henüz 3. sınıf öğrencisiyken staj yapmaya geldiğimde bir gün belediyede çalışma ihtimalimi düşünmüştüm doğrusu; ama ardından bir süre özel sektör ve sonrasında akademide karar kılmıştım. O zamanlar kalabalık ve bir bütün halinde, emekli olmaya yaklaşmış ve çoğu bilgisayar kullanmaya adapte olamamış çalışanlarıyla, oldukça yavaş bir Nazım İmar Plan Şube Müdürlüğünde dosya katlamayı ve taramayı öğrenerek başlamıştı stajım. Ardından bir köy envanter gezimiz olmuş ve saha verilerini genç plancıların bizi yönlendirmesiyle belediyede yeni yeni kullanılmaya başlanan netcad’e işlemiştik. O kısmı daha çok sevmiştim. Genel olarak enerjisini sevmiştim aslında ortamın. Aradan 15 yıl geçtikten sonra yeniden buradayım. Oradaki staj arkadaşlarımdan Semih bir birimde müdür olmuş şimdi. Adı değişmiş; Üst Ölçek Plan Şube Müdürlüğü. Çalışan sayısı azalmış. O dönem genç plancı olan bugünün kıdemlileri başka birimlere müdür ya da daire başkanı olmuş. Yaşlılar emekli olmuş. Genç ve bilgisayar odaklı yeni bir ekip kurulmuş. Öğrencilerim yaşında çalışanlar var. Belediye, İzmir depreminden sonra yıkılan belediye binasından Kültürpark hollerine açık ofisler olarak taşınmış. Yeni belediye binasının ne zaman nereye yapılacağı henüz belirsiz. Burası artık çok farklı bir büro. Ve ben, 6 Şubat 2023 itibariyle bu bürodaki masama oturdum. Doçentliğimi aldıktan neredeyse 1 yıl sonra PAÜ’den istifa ettim ve memur olarak belediyeye atandım. Artık canım İzmir’im için çalışacağım. Bunu bilmek, beni işe yarar hissettiriyor. Öğrenci yetiştirmek, bilimsel yayın üretmek de işe yarar hissettiriyordu evet, ancak bir süredir o eski tatmini alamıyordum işimden. İki şehir arasına sıkışmış olmak da çok etkiliyordu elbette. Ama sadece o değil. Buraya gelme sürecimi başlattıktan sonra İDÜ’de 4 yıldır beklediğim (ama başkasına açıldığı belli olan) Dr. Öğr. Üyesi kadrosu açıldı. Ve başvurmadım. İronik, değil mi? 2023 yılı hayatımda radikal değişikliklere gitmem konusunda beni cesaretlendirdi. Daha doğrusu Temmuz ortasından beri buna doğru zorunlu bir devinim içine girdim. Bu değişimi kabul ettim ve kendimi akışa bıraktım. Her şey güzel olacak umuyorum. Artık yeni işimde, yeni(den) İzmir’imde ve hala ufak ufak yerleştirdiğim Alsancak’taki yeni evimde, yeni bir hayata başladım. İşteki ilk günümde Büyük Güneydoğu Depremi oldu. Gündem çok karışık. Yine de güzel enerjimi korumaya çalışıyorum. Bana şans dileyin.
Sevgiler,
Yorumlar