Ana içeriğe atla

onun arabası var, güzel mi güzel

o: "ikinciyi alacam"
bu: "iyidir iyi çocuk iyidir."
şu: "yok onun zaten 5 çocuğu var, 15'indeyken kız kaçırdı. onu demiyor."
o: "evet kaçırdım ya, bu da (şu'nu gösterir) bana yardım etti!" -gülüşmeler- "yok, yok ben gene memlekete gidecem bi ikinciyi alacam."
şu: "ya bi git.."
bu: "çocuk iyidir ya."
o: "çocuk değil yauu ikinci karıyı alacam"
bu: "nası yani??"
şu: "şaka yapıyor, şaka. inanma."
o: "alıcam ya niye inanmıyorsunuz?? urfa'nın en güzel arabası bende! bana ikinci vermeyecekler de kime verecekler??"
bu: "yok abi yapma, dinimizce yasak biliyorsun. eşinin izni olmadan yapamazsın, günah."
şu: "şaka yapıyor yahu, sıkıysa yengenin yanında söylesene."
o: "bi 5 çocuk da ondan yapacam."
şu: "ya bırak ben bi tanenin vırvırına dayanamıyorum, ikinci diyor ya.."
bu: "günah, günah."
o: "alacam, en güzel araba benim!"

haydarpaşa-gebze banliyö treninden insan manzaraları .. kulağına mp3 ünü de taksan, nafile.. bir başkadır benim memleketim.

mustafa sandal'dan "o" abimize gelsin.. :)

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz?

Fark ettim ki duygusal dalgalanmam azaldığında kendimi yazarak ifade etme ihtiyacım da azalıyor. Oysa çok şey oluyor hayatımda. Özellikle işe yönelik yeni adaptasyonlar, mevcut durumların netleşmesi, iyileşmesi, etkinliklerin takvimlenmesi (Nisan'a kadar inanılmaz yoğun olacağım), kulisler yapılması, ekipler oluşması, saçma insanların defedilmesi (ya da bu örnekte henüz defedilememesi) gibi durumlarla uğraşıyorum. Bir zamanlar sözler ve davranışlar beni çok incitirdi. Çoğunun bomboş egolu, hatta cahil sözler olduğunu bilsem bile. Artık incinmiyorum. Artık anımsayınca yaralı bir hayvanın ısırıkları gibi geliyor o sözler bana. Çok alışık olduğum bir karakter tekrar tekrar çıkıyor karşıma. Şimdi iş hayatımda baş etmem gerekiyor. Demek ki bu bir sınav ve ben bu sınavı bir şekilde aşmalıyım. Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz? Prensin bu repliğini çok seviyorum. Hatta kendisine bunu yazan bardaktan almamak için zor tutuyorum. Belki (inşallah) giderse, giderken güle güle he...

İzmir Planlama Ajansı 2.0

Hayat çok enteresan. Seçim süreci birçok kişinin birçok planını değiştirdi. Benimki dahil. Mesela İZPA’dan ayrılıp başka bir ofise geçecektim. İzBB Başkan adayı değişince, o ofis kapandı. Ardından İZDOĞA’nın başkanı ve sistemi değişti. İZPA, EGEŞEHİR şirketine geçti. Şimdi baştan yapılanıyor.   Sonuçta evet, yine gittim, a ma İZPA’yı da yanımda götürerek .  Ben gittiğimde İZPA’da kalacak olanlar ise.. geride kaldı. Hayat çok enteresan. İzmir Planlama Ajansı, logosu ve bütün kurumsallığıyla yeni baştan oluşuyor ve içinde önemli bir pozisyon alacağım gibi görünüyor.  O halde, bekle beni İzmir Vizyon 2074 Ofisi!

Yasemin

Bugün dalında bir yasemini koklayıp seni düşündüm. Yaşıyorlar, demiştin, zarif zarif.. Bir çiçeği koparmayıp dalında koklamak gibi senin aşkın da.. Öyle nazik, öyle düşünceli..