sorumluluktan kaçan melankolik ıssız adamlar.. bağlanmaktan korkup yalnızlığı seçenler.. bir de verdiler mi sonunda güzelim şarkıyı: mfö - yalnızlık ömür boyu. sanırsın en manalı yaşam onlarınki. amaan, bir gaz, bir cool'luk, bir boşvermişlik.. hayat zaten gereksiz, hayatta manalı bir şey yapmak da gereksiz. hatta neden yaşıyoruz ki, öylesine, keyfine. geç dalganı. anlamıyorum, bir tanesinin annesiyle filan ilişkisi de gayet iyi. çocukluk travması arıyorsun, yok gibi.. ama baba yok. iş babada bitiyor belki de? babasıyla ilişkisi hiç olmayan ya da iyi olmayan adamlar böyle oluyor çoğunlukla sanıyorum. her erkekten baba olmaz. baba olamayandan da koca olmaz. koca olamayandan da adam olmaz. kısacası bi halt olmaz ondan hakikaten. böyle boşlukta, kaybetmiş, ama kaybetmekten de mutlu bir portre çizer. kendini bir yere koyamayan insanlara örnek olur. ben de böyle olucam, diye ıssız ıssız dolaşan bir sürü tip türer. hiiiç çekilmez. çoğunluktalar ama neyse ki onlar gibi olmayanlar da var..
Önemli bir kişi olmak! Önemli ve değerli olduğumuzu ne sıklıkla düşünüyoruz? Düşünüyor muyuz? Emek verdiğimiz şeylerin karşılığını nasıl ve ne şekilde alıyoruz? Alabiliyor muyuz? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünüyor? Bizden razılar mı? Peki biz kendimizden razı mıyız? Özdeğer duygumuz nasıl? Geçtiğimiz üç gün MBB'nin düzenlediği MARUF25 (Marmara Urban Forum) kongresindeydim. Çok büyük, belli ki çok zor ve detaylı bir organizasyon yapmışlar. Havaalanından beni bir araçla alıp Haliç Kongre Merkezi yakınındaki otelimize bıraktılar. Havaalanında MARUF görevlisiyle ve beni götürecek şoförle biraz sohbet ettim. Sonra İstanbul'un iki yakası arasındaki 48 dakikalık yolculuğumda pencereden dışarıyı seyrettim. Köprüden geçerken yine hayran hayran boğaza baktım. İstanbul'dan neden ayrıldığımı hatırladım: köprüden geçerken bu şehre hayran olmaya devam edebilmek için... Aklımdan atölye ve panel için yapacaklarımı, onlar haricinde katılacağım etkinlikleri ve bir yandan İzmir'de d...

Yorumlar