Dostunuz sizin karşılığını bulmuş ihtiyacınızdır. O, sizin sevgiyle ekip teşekkürle biçtiğiniz tarlanızdır. Sizin sofranız ve ocak başınızdır. Çünkü siz ona aç olarak koşar ve huzura kavuşabilmek için onu ararsınız. Dostunuz size aklından geçenleri açıklarken, kendi aklınızdan geçen ne ‘hayır’ ne de ‘evet’i ona söylemekten korkmayınız. Ve o sustuğunda yüreğiniz onun yüreğini dinlemeyi sürdürsün; çünkü sözcükler olmasa da, dostluklarda tüm düşünceler, tüm istekler,tüm umutlar doğar ve açıklanmayan bir mutlulukla paylaşılır. Dostunuzdan ayrı düştüğünüzde üzüntüye kapılmayın; çünkü dostunuzun en beğendiğiniz yanı yokluğunda daha bir belirginleşir, tıpkı dağın tırmanana değil ovadan bakana daha açık göründüğü gibi. Dostluğunuzda ruhsal derinliğin arttırılmasından öte bir amaç olmasın. Çünkü kendi gizemini çözümleyebilmekten öte bir şeyler arayan sevgi, sevgi değildir; öne sürülmüş bir ağdır ki bununla yalnızca yararsız olan yakalanır. Ve bırak senin en iyi neyin varsa dostunun olsun. Eğer dostun senin içindeki denizin alçalacağını bilmek zorundaysa, bırak yükseleceğini de bilsin. Yalnızca zaman öldürmek için aranan dost, nedir ki? Çünkü o, sizin ihtiyacınızı karşılamak içindir, yoksa anlamsız boşluğunuzu doldurmak için değil. Ve dostluğunuzun uyumunda bırakın kahkahalar yükselsin ve zevkler paylaşılsın. Çünkü kalbiniz, küçük şeylerin üstüne düşen çiy damlalarında kendi aydınlığına erişir ve yeniden hayat bulur. / Halil Cibran (Ermiş)
Halil Cibran, William Shakespeare ve Lao-Tzu'dan sonra dünyada en çok okunan 3. şairdir.
Yorumlar