Çok güzel, çok gerçekçi, 1930-1950li yılların Amerika'sını bütün politik rüzgarlarıyla beraber ele alan, duygusal ve kült bir filmdi "The Way We Were". SATC'nin bir bölümünde Carrie Mr. Big'e filmin sonunda geçen şu meşhur repliği söylemişti: "Your girl is lovely, Hubbell." Severken ayrılan, ancak aşkıyla dost kalmaya çalışan kadınların repliği olmuş bu uzun süre belli ki.
Filmde komünizm ve liberalizm ideolojileri arasına sıkışmış, birbirinden farklı ama birbirini birçok açıdan tamamlayan iki kişinin yıllar içinde bir arada kalmak için verdiği mücadeleyi izliyoruz. Katie, Yahudi bir komünist. Hubbell ise liberal/apolitik bir Amerikalı. Çiftin hayattan beklentileri zaman içinde çok farklı noktalara evriliyor ve son kaçınılmaz oluyor. Yine de o aşk, o paylaşılmışlık asla unutulmuyor. Ayrılmasalardı film aynı etkiyi vermezdi, biliyorum. Ama insan üzülmeden edemiyor. Tartışmalarından birinde bir noktada Hubbell Katie'ye "politikayı bu kadar kişiselleştirmemesini" söylüyor, Katie ise yanıt veriyor: "Politik olan zaten kişiseldir!"
Kısacası sevgi bir yere kadar götürebiliyor ilişkiyi. Bazı temel değerler ve ideolojiler örtüşmediğinde uzun erimli bir birliktelik de mümkün olmuyor. Bunu görüp kabullenmek ve kendi yoluna gidebilmek de büyük bir erdem ayrıca. Filmi izlemenizi ve Barbra Streisand'ın güzel sesinden aynı isimli şarkısını dinlemenizi tavsiye ederim.
Sevgiyle,
Yorumlar