Çok değerli bir arkadaşım aradı beni bugün ve cümlesine şöyle başladı "Sadece sesini duyayım ve günüm daha güzel geçsin istedim," Baya konuştuk. İşten, güçten, gelecek seçimlerden, olan şeylerden, olmamış şeylerden, olmamış şeylerin hayrından, akademiden, belediyeden.. Durdu ve sana bir şey söyleyeceğim ama iltifat olarak alma, gerçekten buna inanıyorum, dedi. Sen nadir, nadide bir pırlantasın dedi.. Senin annen bir pırlanta doğurmuş, dedi. Anne olduktan sonra daha iyi anladım bazı şeyleri, anne olmak beni daha iyi bir insan yaptı, dedi. Sen bir pırlantasın. Ama sıradan bir pırlanta değil; bir elmas, bir safir değil, başka dünyadan bir göktaşı.. Bir göktaşısın sen dedi..
O kadar mutlu oldum ki..
Bir göktaşı. Yıldız tozu.
Evet, hepimiz birer yıldız tozuyuz aslında. Bazılarımız bunun daha çok farkında.
Böyle olmaya çalışmadan sadece olmak. Biraz dışarlıklı hissetmek ama yine de uyum sağlamak.
Dün ufak sinir krizleri geçirdim, bugünse daha umutlu hissediyorum.
Yerel seçimler öncesi adaylar netleşti. Birçok şey değişti. Rota yeniden oluşturuluyor. Bu süreçte telefon trafikleri devam ederken, birçok hayal kurmak da serbest :)
Her şey çok güzel olacak.
Çünkü ben ışığı içinden gelen bir göktaşıyım. Yerimi bulacağım. Yerime uyacağım.
Ve parlayacağım.
Yorumlar