Sefiller..
Hem romanı hem de uyarlaması beni derinden etkileyen, Victor Hugo'nun unutulmaz eseri.. Biraz önce kim bilir kaçıncı kez izledim ve Jean Valjean'a yeniden büyük bir hayranlık duydum! Konusu genelde herkesçe bilinir ama yine de özet geçeyim:
Hikaye 19. yy Fransa'sında, ihtilal döneminde geçer. Valjean, ekmek çalmak suçundan 5 yıl kürek cezasına çarptırılır ve kaçma girişimleri yüzünden cezası 19 yıla uzar. Hapisten tüm iyi duygularını geride bırakarak çıkar ve alnına sürülmüş bu leke yüzünden dışarıdaki dünya onu hiç iyi karşılamaz. Bir kişi hariç.. Bir rahip ona evini açar, ancak o 19 yıl içinde biriktirdiği tüm güvensizlikle, bir gece rahibin gümüş takımlarını çalıp kaçar ve kaçtığı gibi de yakalanır. Rahibin ondan şikayetçi olmaması, üstelik iki gümüş takımını hediye edip, onları satarak kendine bir hayat kurmasını tembihlemesi, yaşamında bir dönüm noktası olur. İsmini değiştirir, yeni bir hayat kurar, bir fabrikası olan çok zengin bir adam, ardından belediye başkanı olur. Ve aslında hikaye bundan sonra başlar..
Valjean'ın cesareti, adaleti ve mertliği beni çok etkilemiştir. Her zaman ikinci bir şans tanır; çünkü kendine de bu şans tanınmıştır. Hayatı ona zindan etmeyi görev bilmiş polis şefi Javert'i bile defalarca affeder. Bu iki karakter çok önemlidir. Hırslı, idealist ve kuralcı Javert.. Duyarlı, merhametli ve adaletli Valjean.. Gerektiğinde küçük çocukları bile gözünü kırpmadan öldüren polis şefi, Valjean'ın karşısındayken şu sözleri söyler:
"Senin peşini bırakmayacağım. Beni şimdi öldürmezsen ben seni yakalayacağım. Öldür beni!"
Ama Valjean onu serbest bırakır. Bir süre sonra kozlar Javert'in eline geçtiğinde Valjean'a sorar: "Fırsatın varken beni neden öldürmedin?"
Valjean cevap verir: "Benim bunu yapmaya hakkım yok."
Zengin-fakir, rütbeli-rütbesiz fark etmeden, sadece "insan" oldukları için insanlara ve hayata değer vermeyi öğretir Valjean sözleri ve tavırlarıyla. Bu sözleri, sonunda Javert'i intihara, Valjean'ı da gerçek özgürlüğe taşır..
Victor Hugo, karakterleri, hikayeyi, Fransız devriminin içinde o kadar güzel işlemiş ki, gözlerinizi ayıramıyorsunuz. Ve bıçağın kemiğe dayandığı sefalet yılları.. Ancak böylesi birlik ve beraberlik içinde bir devrim başarılabilir dedirtiyor. Cumhuriyet hep zor yollardan kazanılıyor. Sonradan değerinin bilinmemesi ne acı..
Bu filmi her izlediğimde içim umutla dolar. Ne olursa olsun bir çıkar yol vardır, diye düşünürüm. Her kötünün içinde biraz da iyiliğin olduğuna, herkesin sonunda hak ettiğini bulacağına inanırım. Yani en azından Javert gibi bir adam bile sonunda Valjean'ı özgür bırakabiliyorsa.. umut var demektir! :)
Güzel hikaye, güzel film, güzel adam.. Kahramanımsın Jean Valjean! :)
Dalya 11/05/2011
Yorumlar
Kalemine sağlık ve o güzel düşüncelerine...:))