Eskiden SÖZ şeref demekti. Günümüzde YAZILMAYAN söz hiçbir şey. Yalnız kağıt üzerindeki şeyler değerli; imza, para, tapu ve diğerleri.. Eskiden iki insanın sevgi yemini onların doğa karşısında eş olması için yeterliydi. Şimdi toplumun, ailenin, şahitlerin rızası gerekli. Sözlerin değersizleşip tutulmadığı bu zamanda kimse kimseye güvenmezken olması gereken bu belki? Toplumun gereği, miras netliği için adı üstünde; EVLİLİK MÜESSESESİ. Bir çeşit iş anlaşması, aile şirketi. Yanlış anlaşılmasın, aileye sonsuz saygım var. Ancak toplumun bekar çiftlere sorgular bakışlarının aynı yaştaki evli çiftlere dönünce "Çocuk ne zaman?" şefkatli bakışlarına dönüşmesi bir çeşit ikiyüzlülük bana göre. Gerçekten bir kağıt parçası ve üzerindeki imza, AŞK'ı hayasızlıktan kutsallığa yükseltme gücüne sahip mi? Yoksa kutsal olan aşk değil, evlilik müessesesi mi?
Önemli bir kişi olmak! Önemli ve değerli olduğumuzu ne sıklıkla düşünüyoruz? Düşünüyor muyuz? Emek verdiğimiz şeylerin karşılığını nasıl ve ne şekilde alıyoruz? Alabiliyor muyuz? İnsanlar bizim hakkımızda ne düşünüyor? Bizden razılar mı? Peki biz kendimizden razı mıyız? Özdeğer duygumuz nasıl? Geçtiğimiz üç gün MBB'nin düzenlediği MARUF25 (Marmara Urban Forum) kongresindeydim. Çok büyük, belli ki çok zor ve detaylı bir organizasyon yapmışlar. Havaalanından beni bir araçla alıp Haliç Kongre Merkezi yakınındaki otelimize bıraktılar. Havaalanında MARUF görevlisiyle ve beni götürecek şoförle biraz sohbet ettim. Sonra İstanbul'un iki yakası arasındaki 48 dakikalık yolculuğumda pencereden dışarıyı seyrettim. Köprüden geçerken yine hayran hayran boğaza baktım. İstanbul'dan neden ayrıldığımı hatırladım: köprüden geçerken bu şehre hayran olmaya devam edebilmek için... Aklımdan atölye ve panel için yapacaklarımı, onlar haricinde katılacağım etkinlikleri ve bir yandan İzmir'de d...

Yorumlar