Ana içeriğe atla

Ben ne olacağım büyüyünce?

Ben ne olacağım büyüyünce?
Nerelere gidip, nerelerden misafir alacağım?
Kimlere uzanıp, kimlere dokunacağım?
Ne hissedeceğim omuz omuza çarpışırken?
Yabancılar arasında ilk kime güveneceğim?

Ne olacağım ben büyüyünce?
Nasıl bir insan, nasıl bir kadın, nasıl bir anne?
Kim olacak aşığım, arkadaşlarım, sırdaşım?
Kimlere dokunacağım?

Ne renk olacak hava?
Ne kokacak?
Hangi taraftan esecek rüzgar, saçlarımı okşamak için?
Ünvanım ne olacak ben büyüyünce?

Kiminle yürüyeceğim el ele?
Kimler kalacak yanımda maziden?
Kim öpecek dudaklarımdan?
Rüzgarsız havada kim okşayacak saçlarımı?
Ben kim olacağım büyüyünce?

Aralık 2002 (yaş 16)

10 yıl sonra - Hep "sen" olacaksın. Ünvanın seni sen yapmadığın anlayacaksın. Başka ülkelerde yaşamış olacaksın. Sevgililerin olmuş olacak ve kalbin kırılmış. Ama en güzeli.. gökyüzü hala yumuşak mavi bir renkte ve melisa kokulu olacak. Rüzgar saçlarından hiç ayrılmayacak. Maziden pek çok kişi kalmış olacak ve onlardan biriyle yürüyeceksin el ele.

Büyümeye devam edeceksin.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz?

Fark ettim ki duygusal dalgalanmam azaldığında kendimi yazarak ifade etme ihtiyacım da azalıyor. Oysa çok şey oluyor hayatımda. Özellikle işe yönelik yeni adaptasyonlar, mevcut durumların netleşmesi, iyileşmesi, etkinliklerin takvimlenmesi (Nisan'a kadar inanılmaz yoğun olacağım), kulisler yapılması, ekipler oluşması, saçma insanların defedilmesi (ya da bu örnekte henüz defedilememesi) gibi durumlarla uğraşıyorum. Bir zamanlar sözler ve davranışlar beni çok incitirdi. Çoğunun bomboş egolu, hatta cahil sözler olduğunu bilsem bile. Artık incinmiyorum. Artık anımsayınca yaralı bir hayvanın ısırıkları gibi geliyor o sözler bana. Çok alışık olduğum bir karakter tekrar tekrar çıkıyor karşıma. Şimdi iş hayatımda baş etmem gerekiyor. Demek ki bu bir sınav ve ben bu sınavı bir şekilde aşmalıyım. Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz? Prensin bu repliğini çok seviyorum. Hatta kendisine bunu yazan bardaktan almamak için zor tutuyorum. Belki (inşallah) giderse, giderken güle güle he...

İzmir Planlama Ajansı 2.0

Hayat çok enteresan. Seçim süreci birçok kişinin birçok planını değiştirdi. Benimki dahil. Mesela İZPA’dan ayrılıp başka bir ofise geçecektim. İzBB Başkan adayı değişince, o ofis kapandı. Ardından İZDOĞA’nın başkanı ve sistemi değişti. İZPA, EGEŞEHİR şirketine geçti. Şimdi baştan yapılanıyor.   Sonuçta evet, yine gittim, a ma İZPA’yı da yanımda götürerek .  Ben gittiğimde İZPA’da kalacak olanlar ise.. geride kaldı. Hayat çok enteresan. İzmir Planlama Ajansı, logosu ve bütün kurumsallığıyla yeni baştan oluşuyor ve içinde önemli bir pozisyon alacağım gibi görünüyor.  O halde, bekle beni İzmir Vizyon 2074 Ofisi!

Yasemin

Bugün dalında bir yasemini koklayıp seni düşündüm. Yaşıyorlar, demiştin, zarif zarif.. Bir çiçeği koparmayıp dalında koklamak gibi senin aşkın da.. Öyle nazik, öyle düşünceli..