Ana içeriğe atla

Kayıtlar

2009 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

KOŞMAK

Yukarıdan aşağıya, sağdan sola, soldan sağa Metrodan meydana, meydandan yola, yoldan kaldırıma Hep birşeyler taşımak bir yerlere Beklemek birşeylerin gelmesini Başka biryerlere gitmek için Anlamlandırmaya çalışmak yaşamı İşe yarar hissetmek Umursamak, umursamamak, tercih yapmak Başını alıp gitmek Koşmak Ardına bakmadan koşmak Küçük bir çocukmuş gibi Annenin elini bırakıp yola fırlamak Şansına bir arabanın teğet geçmesi sana Koşmak, zıplamak, dönmek etrafında Rüzgarı hissetmek Yanakların kızarana kadar koşmak Uçmak İstanbul'u yaşamak... Dalya Hazar - 04.11.2009

YILDIZLAR ATEŞBÖCEĞİ SANILMAKTAN KORKMAZLAR!

Ne güzel bir laf Tanrım! Düşünüyorum da,sanırım en büyük korkumuz olduğumuz gibi görünmek. Yumuşacık kalbimizin fark edilmesi,naif yönlerimizin keşfedilmesi, cesaretsizliğimizin anlaşılması, korkularımızın paylaşılması sanki zarar göreceğimizin en büyük işareti. Kabuklarımızın altında kendimizi saklamakta ne kadar da ustayız. Ve ne kadar güçlü korunuyoruz, kalkanlarımızın ardında. Hissedilmeden, el değmeden, sevgimizi göstermeden. İstiridyeler, deniz minareleri, midyeler. Kirpiler ve kaplumbağalar gibi. Sahi koruyor mu bizi bu çatlamamış sert kabuk? Kimse incitemiyor mu ?duygularımızı, inançlarımızı, benliğimizi? Yoksa zarar mı veriyor bu ürkeklik, bu kabuk bize? Hissettiklerimizi gölgeliyor, yansıtmıyor mu gerçek kimliğimizi? duygularımızı bastırıyor, el ele tutuşmamızı engelliyor mu? Eğer bir yıldız gibi ışıl ışılsam ve bir yıldız kadar parlak. Ne çıkar ateşböceği sansalar beni? Belki en hoyrat yürek bile ateş böceğinin o uçucu, masum, sevimli çocuksuluğuna el kaldırmaya kıyamaz? G