Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

birileri var..

bazen birilerine birşeyler anlatmaya çalışmayı, debelenmeyi anlamsız buluyorum. ama susup, izleyici koltuğuna oturunca gördüğüm tiyatro o kadar korkunç ki, kendimi sahneye atlayıp oyuna müdahale etme isteğinden alıkoyamıyorum! bir sürü insan var. hepsi birbirinden farklı. eğitimle filan da alakası yok hani, bazıları bildiğin katıksız gerizekalı.  hangi kelimeleri kullanırsan kullan, ne anlatırsan anlat, karşındakinin anlayabildiği kadar anlaşılıyorsun. birileri var.. iyilik yapıyorlar, bir şeyler anlatmaya çalışıyorlar, biri tokat atınca öbür yanağı çeviriyorlar. sabrediyorlar. ve başka birileri var.. yakıp, yıkıp, yağmalıyorlar. küfür ediyorlar. öldürüyorlar. ve o koltukta oturup hiçbir şey yapamamak canını acıtıyor. aklıma 'vampirle görüşme' filminden bir sahne geldi: bir tiyatro izliyoruz, oyuncular vampir ve genç bir kadını kurban olarak seçmişler, öldürecekler. izleyiciler bunu kurgu sanıyor, bir oyunmuş gibi algılıyorlar. kadın yardım istiyor, sahneden kaçmay

ispanya iç savaşı, barselona, 1938

Yaşamaya Dair

Yaşamak şakaya gelmez,  büyük bir ciddiyetle yaşayacaksın  bir sincap gibi mesela,  yani, yaşamanın dışında ve ötesinde hiçbir şey beklemeden,  yani bütün işin gücün yaşamak olacak.  Yaşamayı ciddiye alacaksın,  yani o derecede, öylesine ki,  mesela, kolların bağlı arkadan, sırtın duvarda,  yahut kocaman gözlüklerin,  beyaz gömleğinle bir laboratuarda  insanlar için ölebileceksin,  hem de yüzünü bile görmediğin insanlar için,  hem de hiç kimse seni buna zorlamamışken,  hem de en güzel en gerçek şeyin  yaşamak olduğunu bildiğin halde.  Yani, öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,  yetmişinde bile, mesela, zeytin dikeceksin,  hem de öyle çocuklara falan kalır diye değil,  ölmekten korktuğun halde ölüme inanmadığın için,  yaşamak yani ağır bastığından.  Nazım Hikmet 

promises

why can't you stay here a while? stay here a while. stay with me!

şarkılarım senindir.

İyi ki doğdun Nazım Hikmet!

"Her kadın saçmadır sevdiği zaman, bırakta içimden seveyim seni açığa vurmadan."  (Nazım Hikmet)

seni düşünmek güzel şey, ümitli şey...

Seni düşünmek güzel şey, ümitli şey Dünyanın en güzel sesinden en güzel şarkıyı dinlemek Gibi bir şey Fakat artık ümit yetmiyor bana Ben artık şarkı dinlemek değil Şarkı söylemek istiyorum...

wish you were here

So, so you think you can tell Heaven from Hell, blue skies from pain  Can you tell a green field from a cold steel rail?  A smile from a veil?  Do you think you can tell?  And did they get you to trade your heroes for ghosts?  Hot ashes for trees?  Hot air for a cool breeze?  Cold comfort for change?  And did you exchange a walk on part in the war for a lead role in a cage  How I wish, how I wish you were here.  We're just two lost souls swimming in a fish bowl, year after year,  Running over the same old ground  What have you found? The same old fears.  Wish you were here...

I ♡ Victor Hugo

İzmir bir prensestir çok güzel küçük şapkasıyla. Mutlu ilkbaharlar durmaksızın onun çağrısına yanıt verir. Nasıl vazo içindeki çiçekler gülümserse, o da denizler arasından ışıldar. Hatta Arşipel'in yaratılışından çok daha tutkulu. Victor Hugo

Kalbim Ege'de Kaldı

il postino

bir erkek sana kelimeleriyle dokunmaya başladığında, elleri uzakta değildir. 

bir düş

MASK'ın 95 seneli "Kapılar Ardında" albümünde tek boş yok. En küçük fanları olma ihtimalimi korumakla birlikte hala tüm şarkılarının sözlerini ezbere biliyorum! Bülent Ortaçgil, Ayşegül Yeşilnil, MFÖ ve MASK 90lı yıllarda ve hala bugünümde en favori Türkçe müziklerimin başında gelen isimlerdir.  Teşekkürler Cem CANBAY ! :)

Hiçbir Zaman Diliminde

En iyisi olsun isterdim Sonsuz, başlangıçsız Dünyanın en uzun sahilinde el ele yürür gibi Denizin üstünde takılı kalmış Batmayan bir güneşi izler gibi Bir defada anlarım olunca, derdim Bir defada anlaşılmıyormuş Anlayınca anlatırım, derdim Hiçbir dilde Hiçbir zaman diliminde Dalya 10/01/2012

the greatest

carmina burana

izlenesi müzikal..

revolution!!

ikizler

kafanda iki ses, içinde iki kişi; biri sen, biri korkuların.

park güell

cry me a river

now you say you're lonely you cried the long night through well, you can cry me a river, cry me a river i cried a river over you now you say you're sorry for being so untrue well, you can cry me a river, cry me a river i cried a river over you