Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2013 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

the pleasure is all mine.

when in doubt, give.

Eski Dostlar

Eski dostları düşündüm dün, bugün.. Tıpkı eski aşklar gibi, eski dostlar da unutulmaya yüz tutmuş. Ama vardılar, oradaydılar. Ve mutluyduk beraber, bir zamanlar. Kim bilir belki de her şeyin bir zamanı var? Bir telefon, bir mesaj, bir mail değiştirir her şeyi. Bilirsiniz. Bir özür. Hatalı olsanız da olmasanız da. Özür dileseniz barışırsınız büyük ihtimalle. Ama o telefon hiç edilmez, o mesaj hiç yollanmaz. Çünkü her iki taraf da kusuru karşısında bulur. Gurur, sevgisinden önce gelir. Hayatından bir kişinin eksilmesi, gururunun incinmesinden yeğdir. Evet, böyle galiba. Şimdi bize doğru gelen tavırlarımız belki 10 sene sonra çok anlamsız gelecek. Ama bugün anlamlı. Çünkü yıllar sonra iyileşecek olan kalp kırıkları, unutulacak olan tatsız anılar henüz hala taze. Bir gün gelip neden koptuğumuzu unutana kadar ya da sonsuza kadar.. Eski dostları özledim dün, bugün.. Ama onları şimdi yanımda istemedim. Onları tam olarak şimdi onları bildiğim halleriyle istemedim. Dündeki halleriyle ve dün

Pek çok şey

Tanrı-özünüz tek başına yaşamaz varlığınızın içinde. İçinizdeki pek çok şey henüz insan ve pek çok şey henüz insan değil. Halil Cibran (Ermiş)

Dostluk Üzerine (Ermiş)

Dostunuz sizin karşılığını bulmuş ihtiyacınızdır. O, sizin sevgiyle ekip teşekkürle biçtiğiniz tarlanızdır.  Sizin sofranız ve ocak başınızdır.  Çünkü siz ona aç olarak koşar ve huzura kavuşabilmek için onu ararsınız.  Dostunuz size aklından geçenleri açıklarken, kendi aklınızdan geçen ne ‘hayır’ ne de ‘evet’i ona söylemekten korkmayınız.  Ve o sustuğunda yüreğiniz onun yüreğini dinlemeyi sürdürsün; ç ünkü sözcükler olmasa da, dostluklarda tüm düşünceler, tüm istekler,tüm umutlar doğar ve açıklanmayan bir mutlulukla paylaşılır.  Dostunuzdan ayrı düştüğünüzde üzüntüye kapılmayın; ç ünkü dostunuzun en beğendiğiniz yanı yokluğunda daha bir belirginleşir, tıpkı dağın tırmanana değil ovadan bakana daha açık göründüğü gibi.  Dostluğunuzda ruhsal derinliğin arttırılmasından öte bir amaç olmasın.  Çünkü kendi gizemini çözümleyebilmekten öte bir şeyler arayan sevgi, sevgi değildir; öne sürülmüş bir ağdır ki bununla yalnızca yararsız olan yakalanır.  Ve bırak senin en iyi neyin varsa dostunun ol

Karanlık ve Işık

Yaşarken ölümden bahsetmek, ışığın korkması gibi karanlıktan; ya da karanlığın ışığa özenmesi. Oysa ikiz kardeşlerdir ikisi. Çünkü; ışık gerekir uyanmak ve görmek için. Ve; karanlık gerekir uyumak ve hatırlamak için.. Bazen rüyadayken birşeyi anlamaya çok yakın hissediyorum. Bir şeyin özünü görmeye.. Sanki bir adım sonra, köşeyi dönünce, tam arkamda, birkaç saniye daha olsa.. Sonra uyanıyor ve unutuyorum. Yalnızca uyumak, hatırlamak gibi.  Çok garip, yaşanmışlıkları hafızamıza uyku olmadan kaydedemediğimizi biliyorsunuz değil mi? Bir yerde okumuştum, deneyler sonucunda anlaşılmış ki, günlerce uyutulmadığında kişi, o günlerde yaşadığı herşeyi unutuyor. Kalıcı bir hafıza kaybına maruz kalıyor. Biz, uyuyarak bilgiyi zihnimize kazıyoruz. Biz, uyuyarak hatırlıyoruz.. Dün, bugünün hatırasından ve yarın, bugünün rüyasından başka birşey değildir. / Halil Cibran (Ermiş)

Otobüs

Bazen inat eder bi otobüsü beklersin, yakından geçen başka numaralar gelir ama binmezsin, otobüs gecikir, sinir olur ama inadına beklersin..  İşte hayat da aynen böyle. Alternatif yollar var, ama beklentiler bizi adım atmaktan alıkoyuyor. Acele karar vermek istemiyoruz. Öte yandan beklemek ne kadar sinir bozucu, harap edici! Sakin olmak, sabırlı olmak gerek. Biraz.. birazcık daha..