Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2012 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Dahlia Noir

Hevesle Givenchy'nin yeni parfümü Dahlia Noir'i denedim. Kokusuz olan dalya çiçeğine hayali koku yapmışlar. Ama ağır, tenime hiç gitmedi :'(

Elma

Şimdi sen çırılçıplak elma yiyorsun Elma da elma ha allahlık Bir yarısı kırmızı bir yarısı yine kırmızı Kuşlar uçuyor üstünde Gökyüzü var üstünde Hatırlanacak olursa tam üç gün önce soyunmuştun Bir duvarın üstünde Bir yandan elma yiyorsun kırmızı Bir yandan sevgilerini sebil ediyorsun sıcak İstanbul'da bir duvar Ben de çıplağım ama elma yemiyorum Benim öyle elmalara karnım tok Ben öyle elmaları çok gördüm ohooo Kuşlar uçuyor üstümde bunlar senin elmanın kuşları Gökyüzü var üstümde bu senin elmandaki gökyüzü Hatırlanacak olursa seninle beraber soyunmuştum Bir kilisenin üstünde Bir yandan çan çalıyorum büyük yaşamaklara Bir yandan yoldan insanlar geçiyor çoğul olarak Duvarda bir kilise İstanbul'da bir duvar duvarda bir kilise Sen çırılçıplak elma yiyorsun Denizin ortasına kadar elma yiyorsun Yüreğimin ortasına kadar elma yiyorsun Bir yanda esaslı kederler içinde gençliğimiz Bir yanda Sirkeci'nin tren dolu kadınları Âdettir sadece ağızlarını öptürürler Ayaküstü işlerini görmek

Geceler & Ayrılık / Doğan Canku

Güneşin alevden saçları, aşınca karşıki tepeden, gölgeler sarar yamaçları, ürkerim gelecek geceden Bütün dertler beni bekler, yatağımın başucunda, esir kalır hep dilekler kaderimin avucunda Teselli etmiyor gönlümü, ne yıldız, ne de ay bu gece Beklerim hasretle gülümü, yalvarıp göklere, her gece.. Fikrimden geceler yatabilmirem  Bu fikri başımdan atabilmirem Neyleyim ki sene çatabilmirem Ayrılık ayrılık aman ayrılık Herbir dertten ala yaman ayrılık Uzundur hicrimden kara geceler Bilmirem ben geldim hara geceler Buruktur kalbime yara geceler Ayrılık ayrılık aman ayrılık Herbir dertten ala yaman ayrılık..

Doktorant

Bugün itibariyle eski okulum İYTE'de şehir planlama doktora öğrencisiyim, yani doktorantım :) Kayda gittiğimde geçmiş günler geldi gözümün önüne. Aileleriyle birlikte gelmiş lisans öğrencilerini tebessümle izledim. Liseden ve sınav stresinden yeni çıkmışlar, hiç bilmedikleri bir ortama, üniversiteye başlayacak olmanın heyecanı ve şaşkınlığı içerisinde ne yapacaklarını bilemez haldeydi bir çoğu. Veliler daha da beter! :) Çocuklarının elini son defa tuttuklarından haberdarlar mıydı acaba? Üniversite, artık bireysel olmak, büyümek demek. Ve birçok veli bugün son kez çocuklarının eğitimi için sıraya girmeye teşebbüs etti. Minik kuşlarının kendi kanatlarıyla uçmaya başladığını "Aileler lütfen bekleme salonuna, öğrenciler sıraya" anonsuyla anladıklarını düşünüyorum. Ben ve benim gibi birkaç lisansüstü öğrencisi, elbette ki cool ve pişkin ve de tek başımıza kayda gelmiştik. Soru soran panik velilere ve öğrencilere sakin sakin cevaplar verdik. 57. sıraydım, çok bekleme olmadı