Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Boşluk

Evren boşluk sevmez. Ne ilginçtir ki evren aynı zamanda koca bir boşluktur. Dolulukların arasındaki mesafeyi gittikçe arttıran ve o mesafeler içerisinde yeni doluluklar oluşturan bir boşluk.  Hayatlarımızda da aynı şekilde boşluğa pek yer yoktur. Mesela diyelim ki boş bir kap tutuyoruzdur elimizde. İster deniz, ister yağmur suyu; ister taş, toprak, kum, çiçek, deniz kabuğu; ister şarap... hemen dolduruveririz onu. Gözümüz takılır o boşluğa çünkü. O boşluk hep yeni doluluklara gebedir. O boşlukta büyük bir potansiyel saklıdır. Evren yutabilir boşlukta yaşanan bazı anları. Ardından yerine bir doluluk verir. Öyle bir doluluk ki ağırlığını hiç geçmeden hissettirir. Evren boşluk sevmez.

Narsistik Kişilik Bozukluğu

Narsis Y unan mitolojisinde Narkissos adıyla sözü edilen, adını narsizme,  narkoza, bir çiçek familyasına (nergisgiller) ve bir çiçeğe vermiş olan Narsis, Klasik Mitoloji'deki bir kahramandır.  Narsis, ırmak ilahı Kephissos ile arındırıcı suların bekçi perisi Liriope’nin oğlu olarak doğar. Bir kahin, ebeveynine Narsis’in dünyada, kendi yüzünü görmediği sürece yaşayacağını bildirir. Narsis bir gün bir su birikintisine dökülen bir kaynağın yanına gelir ve su birikintisine doğru eğilerek oradaki sudan içmeye başlar. Doğal olarak, bu sırada, birikintide yansıyan yüzünü görür. Kendi yüzünü görünce önce şaşkınlığa düşer, sonra kendini hayranlıkla seyre dalar ve kendisine âşık olur. Bu seyirden kendisini bir türlü alamayan Narsis gitgide hissizleşir, dünya yaşamına gözlerini yumar ve bulunduğu yere kök salarak açılmış bir çiçeğe dönüşür.  Bu çiçek bazı kaynaklarda nergis, bazılarında gül, bazılarında ise lotus olarak tasvir edilir. Narsistik Kişilik Bozukluğu Dünya üzerinde tek aşık oldu

Demircinin çekici

ateşe tutulmuş bir demir gibi yeniden şekillendiğimi hissediyorum demircinin çekici üstümde sakinleyip, gözlemliyorum ne oluyor, neden oluyor benim içimde ve çevremde ne değişiyor bazı kararlar alıyorum konfor alanımdan çıkmam gerekecek yaşıyor ve gözlemliyorum ama daha iyiyim daha iyi olacağım

Bahadır'ın hüznü

Ne çekti şu hayvanlar bizden ya...  Ayılar, eşekler, inekler, hatta filler. Evet, İzmir'in meşhur fili bahtsız Bahadır'dan bahsediyorum. Fuar hayvanat bahçesinin eski maskotu, o cüssesine göre küçücük, mini minnacık, dikenli tellerle çevrili beton üzerinde, güneş altında, bizlere sergilenen Bahadır'ı. Çocuk aklımızla bile üzülürdük ona. Ulaşmak isterdik. Şimdi çocukları, torunları Sasalı Doğal Yaşam Parkı'nda daha "insani" koşullarda yaşıyorlar neyse ki. Ve her ne kadar çocukken birçok hayvanı bize tanıtmış olsa ve komik aynalarıyla eğlendirse de, hayvanat bahçesi kapatıldığı için mutluyum.  İnsan "üstünlükçülüğünü" en üst noktaya taşıyan hümanizm ve bunu takiben gelişen teknoloji eliyle doğa üzerinde daha çok tahakkümün önünü açan modernizm akımları, insan olmayan canlı dünyasını (hayvanlar, bitkiler, mikroorganizmalar vb.) çok tahrip etti. Hala da ediyor. Çok çektiler bizden. Şimdi şimdi yükselişe geçen hayvan hakları, vegan hareketler, çevre ha