Christian Grey.. Her kadının içindeki iyiliksever, uslanmaz anaç hemşire ruhunu okşayan; yakışıklı, zengin, akıllı ve ciddi sorunları olan kara şövalye. Anastasia Steele, tüm kadınlar için bu harikulade mahlukatı iyileştiriyor ve seviyor sanki. Böylesi erotik bir roman okumamıştım. Belki biraz beyaz dizi havasında ama akıcı ve güzel bir senaryosu var. Soru şu; bu seriyi filme çekmeye hazırlanan Hollywood kimleri oynatacak? Filmin yönetmeni kim olacak? Ve ne derece cesur sahneler için hazırlar acaba? Merak konusu.. Ama kesinlikle ortalık fena karışacak ;)
Zaman zaman açılan bir yarığım var. Bir fermuar gibi. Çukur gibi. Canlı bir fay hattı, lavdan bir girdap gibi. İnsanları kendine çekiyor. Masumiyet, samimiyet, güler yüz. Ve eşdeğer bir ilgi, kayıtsızlık ve fütursuzluk hali. Kahkaha ve gözyaşı. Sıcak. Tüketici. Ölümcül. Böyle zamanlarda diğer çocuklara bilyelerini gösteren bir sokak çocuğu oluyorum. Parlak gözlerle onların bilyelerini görmek istiyorum: Seninkiler ne renk? Şu mavi camdan olanı beğendim. Benimle oynar mısın? Evet, yaklaş ve bana elini göster. Belki hoşuma gider? Oyun oynuyorum. Flört oyunu. Kontrol edilmeyi kontrol ediyorum. Erkekleri kontrol ediyorum. Ama bir süre. Çünkü benden iyi oyuncular var. Çünkü o yarık nihayetinde kapanmak zorunda . Başta masumane başlayan, tehlikeli bir oyun bu. Bu yarık açıldığında aşıklar ve düşmanlar ediniyorum. Neden sonra oyun bitiyor. Aniden bir pişmanlık hissi peyda oluyor. Çünkü karşımdaki çocuk ağlıyor. Mavi cam bilyesi ortada yok. Nerede bilmiyorum , diyorum. Ben almadım. Oy
Yorumlar