Ana içeriğe atla

bunu yapan biri var.

gemilerde, otobüslerde, uçaklarda gittim 
seni bulmak için 
seni yani doğru kişiyi 
doğru kişi kim 
doğru kişi 
bazen en yakınında olabiliyordu insanın
bazen en uzağında bunu bilmiyorduk sonunda doğru kişiyi değil
hep kendimizi buluyorduk
aldırmıyorum ben şimdi
intizar ettiğim birisi yok
dua ediyorum
hayatıma giren yanlış kişiler için
bana gelince
ben hazan yüzlü bir adamı aradım hep
bir sonbahar günü beyaz pardesüyle kurumuş yaprakların üstünden
kapımı çalmasını bekledim
gelse ne olacaktı onu da bilmiyordum ya olanaksız bir şey istediğimin farkındaydım yine de
gemilerde, otobüslerde, uçaklarda
onu aradım.
bir tren bana adını söyledi.
modern aşka üç gün inanabilirdim oysa ben uzun araştırmalar sonucunda
modern aşk konusunda diyebileceğim
beş satır birşey var artık
çok da kafamı yormuyorum doğrusu diyeceğim şu:
bunu yapan biri var
bir ilişki bitiyor
kadın kadın olduğu için mi
erkek erkek olduğu için mi bitiyor
bunu yapan biri var.


Lale Müldür

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz?

Fark ettim ki duygusal dalgalanmam azaldığında kendimi yazarak ifade etme ihtiyacım da azalıyor. Oysa çok şey oluyor hayatımda. Özellikle işe yönelik yeni adaptasyonlar, mevcut durumların netleşmesi, iyileşmesi, etkinliklerin takvimlenmesi (Nisan'a kadar inanılmaz yoğun olacağım), kulisler yapılması, ekipler oluşması, saçma insanların defedilmesi (ya da bu örnekte henüz defedilememesi) gibi durumlarla uğraşıyorum. Bir zamanlar sözler ve davranışlar beni çok incitirdi. Çoğunun bomboş egolu, hatta cahil sözler olduğunu bilsem bile. Artık incinmiyorum. Artık anımsayınca yaralı bir hayvanın ısırıkları gibi geliyor o sözler bana. Çok alışık olduğum bir karakter tekrar tekrar çıkıyor karşıma. Şimdi iş hayatımda baş etmem gerekiyor. Demek ki bu bir sınav ve ben bu sınavı bir şekilde aşmalıyım. Ne kadar inanarak boş konuşuyor, görüyor musunuz? Prensin bu repliğini çok seviyorum. Hatta kendisine bunu yazan bardaktan almamak için zor tutuyorum. Belki (inşallah) giderse, giderken güle güle he...

Yasemin

Bugün dalında bir yasemini koklayıp seni düşündüm. Yaşıyorlar, demiştin, zarif zarif.. Bir çiçeği koparmayıp dalında koklamak gibi senin aşkın da.. Öyle nazik, öyle düşünceli.. 

4/4

Bu akşam Netflix'te "The Life List" isimli bir film izledim. Dram ve rom-com karışımı bir aile filmiydi. Filmin bir yerinde partnerinizin sizin için doğru kişi olup olmadığını belirlemeniz için 4 soru sormanız gerektiğinden bahsediyordu; Nazik biri mi? Onunla dürüstçe ve sansürsüz konuşabiliyor musun? En iyi versiyonuna ulaşman için seni teşvik ediyor mu? Onu çocuklarının babası olarak hayal edebiliyor musun? Elbette çok eksik ama çok yerinde sorular.  Neden sonra fark ettim ki benim için 4/4'lük olan biri için ben 4/4'lük olmayabilirim. Ama bu beni daha az sevilmeye layık yapmaz. Çünkü ben, yeterliyim .  Ben, olduğum halimle sevilmeyi ve seçilmeyi hak ediyorum.  Ben, benimle birlikte bir gelecek hayal edilmesine layığım.  Partnerimin de hayal ettiğim geleceği hayal etmesini istiyorum.. ya da.. bunu isteyen bir partner istiyorum. Sevgiyle..